بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ ١٥٤

Ne oluyorsunuz? Ne biçim hükmediyorsunuz?

– Seyyid Kutub

أَفَلَا تَذَكَّرُونَ ١٥٥

Hiç mi düşünmüyorsunuz?

– Seyyid Kutub

أَمْ لَكُمْ سُلْطَٰنٌ مُّبِينٌ ١٥٦

Yoksa sizin açık deliliniz mi var?

– Seyyid Kutub

فَأْتُواْ بِكِتَٰبِكُمْ إِن كُنتُمْ صَٰدِقِينَ ١٥٧

Eğer doğru iseniz kitabınızı getirin.

– Seyyid Kutub

وَجَعَلُواْ بَيْنَهُۥ وَبَيْنَ ٱلْجِنَّةِ نَسَبًاۚ وَلَقَدْ عَلِمَتِ ٱلْجِنَّةُ إِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ ١٥٨

Allah'la cinler arasında soy bağı uydurdular. Andolsun cinler de, kendilerinin hesap yerine götürüleceklerini bilirler.

– Seyyid Kutub

سُبْحَٰنَ ٱللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ ١٥٩

Haşa! Allah, onların taktıkları sıfatlardan münezzehtir.

– Seyyid Kutub

إِلَّا عِبَادَ ٱللَّهِ ٱلْمُخْلَصِينَ ١٦٠

Allah'a gönülden bağlı kullar, bunların dışındadır.

– Seyyid Kutub

فَإِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ ١٦١

Ey inkârcılar! Ne siz ne de taptıklarınız.

– Seyyid Kutub

مَآ أَنتُمْ عَلَيْهِ بِفَٰتِنِينَ ١٦٢

Kimseyi Allah'a karşı kandırıp yoldan çıkaramazsınız.

– Seyyid Kutub

إِلَّا مَنْ هُوَ صَالِ ٱلْجَحِيمِ ١٦٣

Ancak cehenneme girecek olanları kandırırsınız.

– Seyyid Kutub

وَمَا مِنَّآ إِلَّا لَهُۥ مَقَامٌ مَّعْلُومٌ ١٦٤

Melekler: «Bizim içimizden herkesin belli makamı vardır.»

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu